GÜLCEMAAT DİYARINA HOŞGELDİNİZ
 

º°¨¨°º©©º°¨¨°º©GÜLLERİNEFENDİSİ2.TR.GG©º°¨¨°º©©º°¨¨°º©

Namazı Tam Olarak Kılmanın Fazileti

Namazı Tam Olarak Kılmanın Fazileti

Namazı gelişigüzel ve aklına estiği gibi değil, belirlenen farz, vacip, sünnet ve müstehablarıyla tam ve mükemmel olarak kılmak lâzımdır. Allah Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "Allah Teâlâ, rükû ile secde arasında belini doğrultmayanın namazına bakmaz." (Ahmed), " Namazda iken yüzünü bir tarafa çeviren kimse, yüzünün eşek yüzüne çevrilmesinden korkmaz mı?" (İbnu Adiy) (Bir rivayette de bu hadis şöyledir: "İmamdan önce rükû ve secdeden başını kaldıran bir kimse, başının eşek başına çevrilmesinden korkmaz mı?), "En kötü hırsız, namazdan çalan, farz ve sünnetlerini eksik yapan ve süresini kısaltandır." (Ahmed, Hâkim)

Allah Rasûlü’ne nisbet edilen bir sözde şöyle denilmiştir: "Farz namazı terazi gibidir. Kim onu doğru tartarsa, onun sevabı doğru tartılır." (Beyhakî) Bir diğer sözde şöyle denilmiştir: "İki kişi namaz kılar; fakat namazları arasında yerle gök kadar fazilet farkı vardır." Üçüncü bir sözde de şöyle denilmiştir: "Vaktinde kılınan, rükû, sücud ve huşûu tam olan namaz, parlak bir nur halinde göklere yükselir ve sahibine, "Beni koruduğun gibi, Allah da seni korusun." diye dua eder. Vakti geciktirilen, rükû, sücud ve huşûu eksik olan namaz ise, siyah bir karanlık şeklinde çıkar ve sahibine, "Beni zayi ettiğin gibi, Allah da seni zayi etsin." diye beddua eder."

Abdullah İbni Mes’ûd (ra) şunu söylemiştir: "Namaz, Allah Teâlâ’nın hakkıdır. Onun için, namazı tam kılanlar Allah Teâlâ’nın hakkını tam olarak ödemiş olurlar, onu eksik kılanlar ise, eksik tartanlar hakkındaki âyetleri düşünsünler. Yezid er-Rekkaşî şunu söylemiştir: "Allah Rasûlü’nün namazı yerli yerinde ve ölçülüydü. O, namaz kılarken mücevher tartar gibiydi."

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır

 Menkibeler  25 kez okundu 11/09/2012 Salı 8 yorum yapılmış

Allah’ın sevgisini tatmadan sakın bu fâni dünyadan göçmeyesin.

O’nun sevgisinin tadı, yiyecek ve içeceklerde bulunmaz.


Çünkü bunlardan istifade etmede kâfirlerle hayvanlar sana ortaktır. Sen Allah’ın zikrinin tadını almakta ve cem makamına muvaffak olmakta meleklere ortak ol.

Ruhlar, nefislerin serpintilerine tahammül edemez. Dünya leşine battığında bu halinle ‘ın huzuruna çıkmaya layık olamazsın. Çünkü günahla kirlenmiş olanlar Allah’ın huzuruna alınmazlar.O halde kalbini temiz tut ki, gaybın kapıları sana açılsın.
Günah işlemeyi bırakıp, zikir ve tevbe ile Allah’a dön.

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır. İnsanların birbirine karşı iyi ve dostça davranışları olmasaydı, bunları sana anlatmazdım.
Rabiatü’l-Adeviyye:’Bu kapı ne zaman kapandı ki açılsın.

‘demiştir. Fakat ey kişi! Bu seni Allah’a ulaştıran kapıdır.

Kalbinin Allah’ın birliğinden habersiz ve bu konuda dikkatsiz olmasından sakın.

Zikredenlerin birinci basamağı, Allah’ın birliğini ve tekliğini anmaktır.

Zâkirlere kapının açılması ancak ‘ın birliğini anmalarından dolayıdır.

O’nun rahmetinden kovulanlar da ancak yaptıkları işin önemini kavramaksızın, körü körüne, bilinçsizce Allah’ı zikrettikleri için kovulmuşlardır.

Zira Allah’ı zikirde sana ancak nefsin muhalefet eder. Yaratıklara olan sevgin ne çok, Allah’a olan sevgin ise ne az!
Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevme kapısı sana açılmış olsaydı, elbette seni şaşırtan çok şeylere tanık olurdun. 


Gecenin ortasında uykuyu bölüp, kıldığın iki rekât namaz, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.
Hastaları ziyaret etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Cenaze namazını kılman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.


Müslüman kardeşine yardım etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Eziyet veren şeyleri yoldan uzaklaştırman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.

Yere bırakılmış kılıcın onu savuracak bir kola ihtiyacı vardır. Senin için Allah’ı zikirden daha faydalı ibadet yoktur.

Çünkü zikir ayakta duran, rükû ve secde yapamayan yaşlılar ve hastalar için de kolay bir ibadettir.

Allah’ın huzuruna nasıl çıkacağını, âlimler ve hikmet sahipleri sana öğretirler
.
Sen hiç satın alınır alınmaz hizmet etmeye elverişli köle gördün mü?! Bilakis o önce bir eğitimciye verilir de o onu eğitir, ona edep ve terbiye kazandırır.


Eğitim ve terbiyeyi başarıyla tamamladığında hükümdara hizmet etmeye başlar. Velilerin yaptığı da budur.
Öğrenciler, onların himmetiyle huzura varacakları güne kadar onlarla beraber olurlar.

Yüzme hocası, birine yüzmeyi öğreteceği zaman o kişi yalnız başına yüzebilecek seviyeye gelinceye kadar onunla yanyana yüzer.
Artık o yüzmeye başladığında ise onu korkusuzca denize salabilir.

‘Peygamberler, veliler veya salihler vasıtasıyla Allah’a yaklaşılamaz.’
diyen düşünceden uzak dur.

Kuşkusuz Allah kendine ulaşmak isteyenler için onları vesile kılmıştır.

Velilerden sadır olan, su üzerinde yürümek, havada uçmak, gizli şeyleri haber vermek ve suyun kaynayıp çıkması gibi harikulade haller, peygamberin doğruluğuna şahittir.

Çünkü velilere verilen kerametler, peygamberlerinden dolayıdır.



İbn Ataullah İskenderî 

Yazar: Güllerin Efendisi
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi Hepimizin Üzerine Olsun.


Bu yazıya toplam 1 yorum yazılmış, sende yorum yazmayı unutma!

Ergin demişki;12/09/2012
Yüce Rabbimin Rahmeti ile Bütün İnsanları Bağışlasın

İsim (Zorunlu)
E-Posta adresin (Zorunlu)
Websiteniz (Varsa)

gullerinefendisi2.tr.gg
Tüm hakları saklıdır.Copyright © 2012 - 2013
Çizen: http://gullerinefendisi2.tr.gg/ , HTML&CSS Döken: http://gullerinefendisi2.tr.gg/
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol