GÜLCEMAAT DİYARINA HOŞGELDİNİZ
 

º°¨¨°º©©º°¨¨°º©GÜLLERİNEFENDİSİ2.TR.GG©º°¨¨°º©©º°¨¨°º©

Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti

Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti

(Şafiî ve Hanefî mezheplerine göre, namazları cemaatle kılmak müekked (tekidli, önemli) sünnettir. Hanbelî mezhebine göre ise, vaciptir.)

Allah Rasûlü (sa) şöyle buyurmuştur: "cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece üstündür. (Müttefekun aleyh), "Kim, birinci rek'atı da kaçırmamak şartıyla kırk gün farz namazları cemaatle kılarsa, ona iki vesika yazılır. Bu vesikalardan birisi münafıklıktan berî (uzak) olmak vesikası, diğeri de ateşten bağışlanma vesikasıdır." (Tirmizî), "İçimden geliyor ki, gidip cemaate katılmayanların evlerini başlarına yıkayım." (Müttefekun aleyh), "Bizim münafıklardan farkımız, yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmamızdır. Çünkü, münafıklar (rahatlarını bozup) bu namazlara katılmazlar." (Mâlik)

Hz. Osman (ra) şöyle demiştir: "Yatsı cemaatine katılan bir kimse, gecenin yarısını ibadetle geçirmiş gibi olur. Sabah cemaatine katılan ise, bütün gece ibadet etmiş gibi olur." (Müslim ve Tirmizî bu sözü sahih hadis olarak rivayet etmişlerdir)

Abdullah İbni Abbas (ra) şunu söylemiştir: "Ezanı duyduğu halde cemaate katılmayan bir kimse, ya kendisi kendi iyiliğini istemiyor, ya da Allah Teâlâ onun için iyilik istemiyor."

Ebu Hureyre (ra) şunu söylemiştir: "Kişinin kulaklarına kızgın kurşun dökülmesi, onun için ezanı duyduğu halde cemaate katılmamasından daha ehvendir."

Meymun İbni Mehran, bir vakit namazı için geç kalmıştı. Mescide vardığında namazın kılınmış olduğunu gördü. Bundan dolayı üzülerek şöyle dedi: "Bu namazın cemaat sevabını kazansaydım, gönlüm Irak'a vali olmaktan daha çok sevinirdi."

Hatim el-Asamm şunu söylemiştir: "Bir vakit namazı için cemaati kaçırmış ve buna çok üzülmüştüm. Bu musibetimde beni sadece Ebu İshak el-Buharî taziye etti. Halbuki, bir çocuğum ölseydi, on bin kişi beni taziye ederdi. Bu şundandır ki, insanların gözüne din musibeti dünya musibetinden daha küçük görünür."

Muhammed İbni Vâsih şöyle demiştir: "Dünyadan sadece üç şeye arzu duyarım. Bunlar eğrildiğim (eğri ve yanlış bir iş yaptığım zaman) beni doğrultan bir dost, fazla zamanımı almayan helâl bir iş ve namazları cemaatle kılmaktır. Çünkü cemaatle kılmak, namazın eksikliklerini giderir, sevabını bütünleştirir."

Said İbni Müseyyeb şöyle demiştir: "Yirmi senedir ezan okunduğu vakit ben mescitteyim."

Rivayet edildiğine göre, kıyâmet gününde bazı kimselerin yüzleri yıldız gibi parlar. Melekler bunlara amellerinin ne olduğunu sorarlar.

Bu kimseler, "Biz ezanı duyunca dünya işini bırakıp abdest alır ve mescide giderdik." derler.

Bazı kimselerin yüzleri ay gibi ışıldar. Melekler bunlara da amellerini sorarlar ve bunlar: "Biz ezandan önce abdest alır, ezanla birlikte mescide giderdik." derler.

Bazı kimselerin yüzleri de güneş gibi aydınlık saçar ve bunlar: "Ezan okunduğu vakit biz mescitte olurduk." derler.

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır

 Menkibeler  25 kez okundu 11/09/2012 Salı 8 yorum yapılmış

Allah’ın sevgisini tatmadan sakın bu fâni dünyadan göçmeyesin.

O’nun sevgisinin tadı, yiyecek ve içeceklerde bulunmaz.


Çünkü bunlardan istifade etmede kâfirlerle hayvanlar sana ortaktır. Sen Allah’ın zikrinin tadını almakta ve cem makamına muvaffak olmakta meleklere ortak ol.

Ruhlar, nefislerin serpintilerine tahammül edemez. Dünya leşine battığında bu halinle ‘ın huzuruna çıkmaya layık olamazsın. Çünkü günahla kirlenmiş olanlar Allah’ın huzuruna alınmazlar.O halde kalbini temiz tut ki, gaybın kapıları sana açılsın.
Günah işlemeyi bırakıp, zikir ve tevbe ile Allah’a dön.

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır. İnsanların birbirine karşı iyi ve dostça davranışları olmasaydı, bunları sana anlatmazdım.
Rabiatü’l-Adeviyye:’Bu kapı ne zaman kapandı ki açılsın.

‘demiştir. Fakat ey kişi! Bu seni Allah’a ulaştıran kapıdır.

Kalbinin Allah’ın birliğinden habersiz ve bu konuda dikkatsiz olmasından sakın.

Zikredenlerin birinci basamağı, Allah’ın birliğini ve tekliğini anmaktır.

Zâkirlere kapının açılması ancak ‘ın birliğini anmalarından dolayıdır.

O’nun rahmetinden kovulanlar da ancak yaptıkları işin önemini kavramaksızın, körü körüne, bilinçsizce Allah’ı zikrettikleri için kovulmuşlardır.

Zira Allah’ı zikirde sana ancak nefsin muhalefet eder. Yaratıklara olan sevgin ne çok, Allah’a olan sevgin ise ne az!
Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevme kapısı sana açılmış olsaydı, elbette seni şaşırtan çok şeylere tanık olurdun. 


Gecenin ortasında uykuyu bölüp, kıldığın iki rekât namaz, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.
Hastaları ziyaret etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Cenaze namazını kılman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.


Müslüman kardeşine yardım etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Eziyet veren şeyleri yoldan uzaklaştırman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.

Yere bırakılmış kılıcın onu savuracak bir kola ihtiyacı vardır. Senin için Allah’ı zikirden daha faydalı ibadet yoktur.

Çünkü zikir ayakta duran, rükû ve secde yapamayan yaşlılar ve hastalar için de kolay bir ibadettir.

Allah’ın huzuruna nasıl çıkacağını, âlimler ve hikmet sahipleri sana öğretirler
.
Sen hiç satın alınır alınmaz hizmet etmeye elverişli köle gördün mü?! Bilakis o önce bir eğitimciye verilir de o onu eğitir, ona edep ve terbiye kazandırır.


Eğitim ve terbiyeyi başarıyla tamamladığında hükümdara hizmet etmeye başlar. Velilerin yaptığı da budur.
Öğrenciler, onların himmetiyle huzura varacakları güne kadar onlarla beraber olurlar.

Yüzme hocası, birine yüzmeyi öğreteceği zaman o kişi yalnız başına yüzebilecek seviyeye gelinceye kadar onunla yanyana yüzer.
Artık o yüzmeye başladığında ise onu korkusuzca denize salabilir.

‘Peygamberler, veliler veya salihler vasıtasıyla Allah’a yaklaşılamaz.’
diyen düşünceden uzak dur.

Kuşkusuz Allah kendine ulaşmak isteyenler için onları vesile kılmıştır.

Velilerden sadır olan, su üzerinde yürümek, havada uçmak, gizli şeyleri haber vermek ve suyun kaynayıp çıkması gibi harikulade haller, peygamberin doğruluğuna şahittir.

Çünkü velilere verilen kerametler, peygamberlerinden dolayıdır.



İbn Ataullah İskenderî 

Yazar: Güllerin Efendisi
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi Hepimizin Üzerine Olsun.


Bu yazıya toplam 1 yorum yazılmış, sende yorum yazmayı unutma!

Ergin demişki;12/09/2012
Yüce Rabbimin Rahmeti ile Bütün İnsanları Bağışlasın

İsim (Zorunlu)
E-Posta adresin (Zorunlu)
Websiteniz (Varsa)

gullerinefendisi2.tr.gg
Tüm hakları saklıdır.Copyright © 2012 - 2013
Çizen: http://gullerinefendisi2.tr.gg/ , HTML&CSS Döken: http://gullerinefendisi2.tr.gg/
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol