GÜLCEMAAT DİYARINA HOŞGELDİNİZ
 

º°¨¨°º©©º°¨¨°º©GÜLLERİNEFENDİSİ2.TR.GG©º°¨¨°º©©º°¨¨°º©

NAMAZIN SIR'LARI VE ÖNEMİ İNCELİKLERİYLE...!

Ezanın Fazileti

Farz Olan Namazların Fazileti

Namazı Tam Olarak Kılmanın Fazileti

Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti

Secde'nin Fazileti

Huşû'un Fazileti

Mescid ve Namaz Yerinin Fazileti

Namaz Nasıl Kılınır?

Namazda Mekruh Olan İşler

Namaz Canlı Organizma Gibidir

Namazda Huşu' ve Kalbin Hâzır Olması

Namazda Kalbin Hâzır Olmasını Temin Eden İlaç

Namaz Amellerindeki Mânaları Düşünmek

İmamlık Etmek ve İmama Uymak

Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur: "Namaz, müminler üzerine yazılan vakitli bir farzdır." (Nisa, 103) Allah Rasûlü (sa) da şunları söylemiştir: "Allah Teâlâ, kullarına beş namaz farz kılmıştır. Kim bu namazları eksiksiz kılar ve onların hakkını hafife almazsa, o kimseyi cennete götürmek Allah Teâlâ’nın kendi üzerine aldığı bir taahhüttür." (Ebu Dâvûd, Nesaî, İbnu Mâce), "Beş namaz temiz ve gür bir nehire benzer. Bir kimse bu nehirde günde beş vakit yıkanırsa, üzerindeki kirlilik yıkandığı gibi, farz namazları kılan bir kimsenin de ruh kirliliği ve günahları yıkanır." (Müslim), "Büyük günahlardan sakınıldığı takdirde, beş vakit namaz, aralarında işlenen günahlara kefarettirler." (Müslim), "Namaz dinin direğidir." (Taberânî), "En faziletli amel, ilk vaktinde kılman namazdır." (Müttefekun aleyh), "Namaz, kıyâmet gününde sahibine nur ve delildir." (Ahmed, İbnu Hibban), "Cenneti açan anahtar namazdır." (Ebu Dâvûd et-Tayâlisî, Tirmizî), "Allah Teâlâ, imandan sonra namazdan daha çok sevdiği bir ibadet emretmemiştir. Bu sebeple, namaz meleklere de emredilmiş ve onların kimisi kıyam, kimisi rükû, kimisi secde, kimisi de kuud (teşehhüd oturuşu) halinde namaz kılarlar." (Taberânî, Hâkim)

Namazı inkâr ederek terk eden kâfir olur. İnkâr etmeden terk eden de küfre yaklaşır. Çünkü imanın ipi ve direği namazdır. İp kopup direk yıkılınca iman da yuvarlanır.

Namaz vakti geldiğinde, Hz. Ebu Bekir (ra), yanındakilere, "Kalkın, yaktığınız ateşi söndürün!" derdi.

(Yakılan ateşten maksat, âhirette ateşe dönüşecek olan günahlar ve türlü gafletlerdir. Bu sözün tasavvufî bir mânası da bulunabilir. O zaman Hz. Ebu Bekir (ra) şunu demek istemiştir: "Okunan ezan, bizi sevdiğimiz Rabbimizin huzuruna çıkmaya davet etti. Bu davet, ruhumuzdaki sevgi fitilini yaktı, onu ateş haline getirdi. Kalkın, yüce huzura çıkalım da, bu özlem ateşini sevgilinin mukaddes huzuruna çıkmanın sevinciyle söndürelim." Mevlâna Celâleddin Rumî, bu sözü şerh etseydi, onu biraz daha güzelleştirerek böyle şerh ederdi.)

Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Abdest alıp namaz kılmak için mescid yoluna giren bir kimse, namaz kılıncaya kadar namazda sayılır ve attığı her iki adımdan birisiyle onun bir günahı silinir, diğeriyle de kendisine bir sevap yazılır."

.
.
.
.
.




Namaz, dinin direği, yakîn'in (kesinleşmiş imanın) kaynağı, ibadetlerin başı ve tâatların en nurlusudur. Allah Teâlâ, namaz aracılığıyla kendisiyle kulları arasındaki perdeyi kaldırmış ve onlara bu yolla her istedikleri zaman kendi huzuruna çıkma ve kendisiyle konuşma iznini vermiştir. Dünya sultanları, insanları ancak hediye ve rüşvetlerle huzurlarına kabul ederken, Allah Teâlâ bir şey istemeden onları huzuruna kabul eder ve kendisi onlara çok hediyeler ve ihsanlar verir.

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır

 Menkibeler  25 kez okundu 11/09/2012 Salı 8 yorum yapılmış

Allah’ın sevgisini tatmadan sakın bu fâni dünyadan göçmeyesin.

O’nun sevgisinin tadı, yiyecek ve içeceklerde bulunmaz.


Çünkü bunlardan istifade etmede kâfirlerle hayvanlar sana ortaktır. Sen Allah’ın zikrinin tadını almakta ve cem makamına muvaffak olmakta meleklere ortak ol.

Ruhlar, nefislerin serpintilerine tahammül edemez. Dünya leşine battığında bu halinle ‘ın huzuruna çıkmaya layık olamazsın. Çünkü günahla kirlenmiş olanlar Allah’ın huzuruna alınmazlar.O halde kalbini temiz tut ki, gaybın kapıları sana açılsın.
Günah işlemeyi bırakıp, zikir ve tevbe ile Allah’a dön.

Kapıyı ısrarla vurana kapılar açılır. İnsanların birbirine karşı iyi ve dostça davranışları olmasaydı, bunları sana anlatmazdım.
Rabiatü’l-Adeviyye:’Bu kapı ne zaman kapandı ki açılsın.

‘demiştir. Fakat ey kişi! Bu seni Allah’a ulaştıran kapıdır.

Kalbinin Allah’ın birliğinden habersiz ve bu konuda dikkatsiz olmasından sakın.

Zikredenlerin birinci basamağı, Allah’ın birliğini ve tekliğini anmaktır.

Zâkirlere kapının açılması ancak ‘ın birliğini anmalarından dolayıdır.

O’nun rahmetinden kovulanlar da ancak yaptıkları işin önemini kavramaksızın, körü körüne, bilinçsizce Allah’ı zikrettikleri için kovulmuşlardır.

Zira Allah’ı zikirde sana ancak nefsin muhalefet eder. Yaratıklara olan sevgin ne çok, Allah’a olan sevgin ise ne az!
Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevme kapısı sana açılmış olsaydı, elbette seni şaşırtan çok şeylere tanık olurdun. 


Gecenin ortasında uykuyu bölüp, kıldığın iki rekât namaz, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.
Hastaları ziyaret etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Cenaze namazını kılman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.


Müslüman kardeşine yardım etmen, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir. Eziyet veren şeyleri yoldan uzaklaştırman, Allah ile karşılıklı olarak birbirinizi sevmektir.

Yere bırakılmış kılıcın onu savuracak bir kola ihtiyacı vardır. Senin için Allah’ı zikirden daha faydalı ibadet yoktur.

Çünkü zikir ayakta duran, rükû ve secde yapamayan yaşlılar ve hastalar için de kolay bir ibadettir.

Allah’ın huzuruna nasıl çıkacağını, âlimler ve hikmet sahipleri sana öğretirler
.
Sen hiç satın alınır alınmaz hizmet etmeye elverişli köle gördün mü?! Bilakis o önce bir eğitimciye verilir de o onu eğitir, ona edep ve terbiye kazandırır.


Eğitim ve terbiyeyi başarıyla tamamladığında hükümdara hizmet etmeye başlar. Velilerin yaptığı da budur.
Öğrenciler, onların himmetiyle huzura varacakları güne kadar onlarla beraber olurlar.

Yüzme hocası, birine yüzmeyi öğreteceği zaman o kişi yalnız başına yüzebilecek seviyeye gelinceye kadar onunla yanyana yüzer.
Artık o yüzmeye başladığında ise onu korkusuzca denize salabilir.

‘Peygamberler, veliler veya salihler vasıtasıyla Allah’a yaklaşılamaz.’
diyen düşünceden uzak dur.

Kuşkusuz Allah kendine ulaşmak isteyenler için onları vesile kılmıştır.

Velilerden sadır olan, su üzerinde yürümek, havada uçmak, gizli şeyleri haber vermek ve suyun kaynayıp çıkması gibi harikulade haller, peygamberin doğruluğuna şahittir.

Çünkü velilere verilen kerametler, peygamberlerinden dolayıdır.



İbn Ataullah İskenderî 

Yazar: Güllerin Efendisi
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi Hepimizin Üzerine Olsun.


Bu yazıya toplam 1 yorum yazılmış, sende yorum yazmayı unutma!

Ergin demişki;12/09/2012
Yüce Rabbimin Rahmeti ile Bütün İnsanları Bağışlasın

İsim (Zorunlu)
E-Posta adresin (Zorunlu)
Websiteniz (Varsa)

gullerinefendisi2.tr.gg
Tüm hakları saklıdır.Copyright © 2012 - 2013
Çizen: http://gullerinefendisi2.tr.gg/ , HTML&CSS Döken: http://gullerinefendisi2.tr.gg/
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol